Altında yükselmeye bağlı olarak piyasaya sürülen sahte ve imitasyon altınlar ile ilgili uyarılarda bulunan Kuyumcu Sait Akbaş, altın alıcılarına uyarılarda bulundu.
Düğün sezonunun vazgeçilmezi olan altın takılar vatandaşın belini büküyor. Evlenmek isteyen gençler, yüksek altın fiyatlarından dolayı kara kara düşünüyor. Hal böyleyken imitasyon ürünü takılara talepte de artış oluyor.
Bu nedenle sahte ve imitasyon altınlar piyasa sürülmeye başlandı. Bazı atölyelerde farklı madenler altın suyuna batırılarak vatandaşlara gerçek altın gibi satılıyor.
Kuyumcu Sait Akbaş, sahte ve imitasyon altın konusunda açıklamalarda bulundu.
Akbaş, İLKHA aracılığıyla altın alacaklara uyarıda bulundu.
“Güvenilir bir kuyumcudan alışveriş yapılmalı”
Akbaş, “Altın alıcılarının öncelikle dikkat etmesi gereken nokta; güvenilir bir kuyumcudan alışveriş yapması. Onun dışında imitasyondan çok fazla anlayabileceklerini zannetmiyorum. Biz bile bazen yanılabiliyoruz. Gümüş veya bakır tunç kaplamalı ürünler gelince ateşe ya da mihenk taşına vurmadan anlayamıyoruz. O nedenle altın alacakların daha çok tanıdıkları, güvendikleri yerlerden alışveriş yapmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.
“Sesinden renk tonundan biz bile zor tahmin ediyoruz”
Sait Akbaş
Altının anlaşılabilmesi hakkında bilgi veren Akbaş, “Ele alındığı zaman belli bir gramajı, sesi veya ağırlığı olması lazım. Belli bir baskı düzeyi olması lazım. Örneğin Cumhuriyet Altını 7 gram gelmesi lazım. Eğer 6 veya 6 buçuk gram geliyorsa demek ki bu işte hile var. Sesinden renk tonundan biz bile zor tahmin ediyoruz. Onun için altın alacaklara her zaman diyoruz ki ‘güvenilir bir yerden alışveriş yapın.’ Yıllardır meslekte çalışan insanlar bir bakışta, dokunmadan bile anlayabiliyor. Bununla birlikte bilmeyen veya mesleğe yeni başlayan arkadaşlarımız, yanlarında mihenk taşı dediğimiz taşlar ve tuz ruhu sürüp anlayabiliyor.” şeklinde konuştu.
“Renk tonu kesinlikle sarıdan şaşmaz”
Altının rengi ve sesine değinen Akbaş, “Altının çok ince tiz bir sesi vardır. Özellikle Reşat, kelle, yarım ve çeyrek altının tiz bir sesi vardır. Bu tiz sesinden ortaya çıkar. Kulak aşinalığı olması lazım. Biraz daha ciyak bir ses varsa o altından şüphe edilmesi lazım. Renk olarak herkesin bildiği gibi sarıdır. Renk tonu kesinlikle sarıdan şaşmaz. Eğer kahverengi, tunç veya bakır rengine yakın bir rengi varsa o altından şüphelenmeleri lazım. Altın alacaklar kesinlikle güvenilir bir yerden alışveriş yapmaları lazım. Alınan ürünün adedi, gramı neyse onun yazılı olduğu kartla birlikte alınması gerekir. Altın alacakların dediğim gibi pek fazla anlayabileceklerini sanmıyorum ama rengine ve sesine dikkat edilirse sıkıntı olmaz.” diye konuştu.
“Devletten çok kuyumcu odalarına görevler düşüyor”
Akbaş, imitasyon altının piyasaya sürülmesi ile ilgili ise şunları söyleyerek denetim çağrısında bulundu:
“Devlet darphane altını olmayan, devlet malı olan altınlar var. Onlar da genelde kalpazanlar, yani herhangi bir atölyede kalıp elde edilmiş, mesela devletin yaptığı kalıplar zaman aşımına uğradıktan sonra el altından başka atölyecilere geçiyor. Bunlar da altının ayarıyla oynuyor, gramajını tutturuyor. Sadece rengi ve birkaç eksiklik yapmak zorunda çünkü zaten birebir aynısını yaparsa devlet altını olur. Bu konuda denetlemeler olabilir. Devletten çok kuyumcu odalarına görevler düşüyor. Onlar sürekli kendi atölyelerini denetleyecek. Piyasaya sürülen altınların yerini tespit etmek zorunda. Patentine dikkat edilmesi lazım.”