Özellikle aşılama takvimini tamamlayan çocukların hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunduğunu belirten Uzman Doktor Semih Canpolat, ölümlere yol açan pek çok hastalığın aşılar sayesinde artık görülmediğini söyledi.
Batman İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Semih Canpolat, “24-30 Nisan Aşı Haftası” dolayısıyla İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunarak hastalıklara karşı aşının önemine dikkat çekti.
Her yıl nisan ayının son haftasında kutlanan Aşı Haftasının amacının her yaştan insanı hastalıklara karşı korumak için aşılamayı teşvik etmek olduğunu aktaran Uzman Doktor Canpolat, aşılama her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden birisi olduğunu anlattı.
Ancak bugün hala dünyada yaklaşık 20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunduğunu belirten Canpolat, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bu yıl ki temamız, aşılama çalışmaları sonucu hastalıkların yok edilmesi ile giderek uzayan ömür ortalamasına vurgu yapmak amacıyla, ‘Herkes için uzun bir yaşam’ olarak belirlenmiştir.” dedi.
“Çiçek hastalığı tamamen yok edildi”
İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalığın günümüzde aşılamanın bir zaferi ve aşının gücü olarak artık görülmediğine dikkat çeken Canpolat, “Örneğin çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiş. Hastalık etkeninin yok edilmesi üzerine 1987 yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılaması tüm dünyada durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan poliomiyelit (çocuk felci) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına gelmiştir. Ülkemizde son polio vakası 26 Kasım 1998 tarihinde görülmüş, daha sonraki yıllarda poliomiyelit vakası tespit edilmemiştir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi 21 Haziran 2002’de Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası almıştır.” diye konuştu.
“13 hastalığa karşı aşı uygulaması yapılıyor”
Aşılama takvimini tamamlayan çocukların hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunduğunu vurgulayan Canpolat, şöyle devam etti:
“Ülkemizde çocukluk çağı aşılama takvimimizde 13 hastalığa (boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H.influenzae tip b’ye) bağlı invaziv hastalıklar karşı aşı uygulaması yapılmaktadır. Ülkemizdeki tüm çocuklarımıza ve risk grubunda olan erişkinlere ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Aşılama takvimini tamamlayan bir çocuk; difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ve aşı ile önlenebilen hastalıklarla oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunmaktadır.”
Ülkede uygulanmakta olan bebeklik ve çocukluk dönemi aşı takvimi, Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek oluşturulduğunu belirten Canpolat, aşılama programında yer alan tüm aşı ile önlenebilir hastalıklarda önemli düşüşlerin sağlandığının altını çizdi.
“Aşı son derece önemlidir”
Canpolat, “Örneğin ülkemizde, 2002 yılından bu yana yürütülmekte olan kızamık eliminasyon programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama çalışmaları ile kızamık vaka sayılarında önemli bir azalma kaydedilmiştir. Ancak, halen dünyada kızamık virüsü dolaşımı devam etmektedir. 2009 yılından itibaren de özellikle de Doğu Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden büyük kızamık salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs dolaşımının devamlılığında rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm çocukların kızamık içeren aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir.”
“Hastalık 5 yaş altı aşısız çocuklarda ve eksik aşılı bireylerde ölümle sonuçlanabiliyor”
Çocuk felci hastalığının ise 20 yıldır Türkiye’de görülmediğine işaret eden Canpolat, şunları söyledi:
“Yine, ülkemizde olduğu gibi dünyadaki pek çok ülkede uzun yıllardır sürdürülen aşılama programları ile difteri hastalığı da görülmemektedir. Ülkemizde son difteri vakasının görüldüğü 2011 yılından bu yana difteri görülmemektedir. 1990’ların başında Rusya’da ve Doğu Avrupa’da ortaya çıkan salgınların ardından, son zamanlarda bazı Güneydoğu Asya ülkelerinde (Hindistan, Endonezya, Malezya, Bangladeş) ve Güney Amerika bölgesindeki bazı ülkelerde (Haiti, Venezuela, Kolombiya) difteri hastalığı ve hastalığa bağlı ölümler görülmektedir. Hastalık özellikle beş yaş altı aşısız çocuklarda ve eksik aşılı bireylerde ölümle sonuçlanabilmektedir.”
“Uygulanan aşılar uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır”
Ülkede her yıl yaklaşık bir milyon 200 bin bebeğe aşı uygulaması başlatıldığı bilgisini paylaşan Canpolat, “Uygulanan aşılar, DSÖ tarafından onaylanan İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Ayrıca, aşılar teslim alınıp kullanıma sunulmadan önce Ulusal Referans Laboratuvarlarımızda da test edilerek uygunluğu kanıtlanmaktadır. Aşılar üretim aşamasından başlayıp aşılanacak kişiye ulaştırılana kadar tüm sağlık kuruluşlarında soğuk zincir kuralları ve elektronik takip sistemi içerisinde uygun ısı aralığında korunmaktadır. Aşı buzdolapları ve soğuk hava depolarının ısıları elektronik ortamda anlık olarak takip edilmekte ve soğuk zincir kırılmaları engellenmektedir.” dedi.
“Aşılanmamış veya eksik aşılı kişiler nedeniyle aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıkların görülme riski yükselmektedir”
Açıklamasının devamında Canpolat, “Son yıllarda, dünyada toplumlar arasında ortaya çıkan bebeklik ve çocukluk çağı aşılarını reddetme bu konuda gösterilen tereddüt; dini, politik veya coğrafi gerekçelerden bağımsız olarak, giderek artmaktadır. Aşılanmamış veya eksik aşılı kişiler nedeniyle; küresel dolanımın artması, göçler, savaşlar vb. sonucu, aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıkların görülme riski yükselmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılı için öngördüğü on küresel sağlık tehdidinden birisinin ‘aşı reddi/tereddütü’ olduğunu bildirmektedir. Bu kapsamda tüm dünyada çeşitli adımlar atılmakta ve önlemler alınmaktadır.” ifadelerini kullandı.