Parola, şiar olarak askeri terminolojide ziyadesiyle önem arz eden kelime, cümle yapılarına verilen isimdir. Parola ya da bizim müktesebatta şiar olarak adlandırılan kelime bir ordu için stratejik önemi olan hayati bir konudur.
Bu sebeple toplumun temel taşı olarak kabul edilen en küçük stratejik birimi olan aileyi içeriden ve dışarıdan gelebilecek yıkıcı etkilerden koruyacak anlam ifade eden parolalara ihtiyaç duyarız.
Eşlerin karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde kurdukları yuvayı, karşılıklı sevgi, muhabbet gıdasıyla beslemeleri, kurulan yuvanın ömrünü uzatacak, toplumun bereketine vesile kılacaktır.
İtaat et, rahat et; şiarını evliliklerinde yol haritası yapan yeni evli eşler yuvalarının huzur evi olduğunu yaşayarak görecektir. Evliliklerinde sağlıklı bir iletişim kurmak için yol haritası, klavuz ve pusula gibi pratik enstrümanları ciddiye almayan eşlerin zaman içinde yükleri artacak, karşılaşılan problemler, çözüm üretilip aşılmak yerine çatışma ve tartışma vesilesi olacaktır.
Gençlerimizin her türlü bilgiyle donanmalarını sağlayan zorunlu eğitim ve diploma, mezuniyet sonrası pratiği olan hayat bilgisi konusunda yeterli olamıyor. Körün fil tarifi gibi karşılaşılan sorunlar, üzerinden şekillenen ilişkiler bir vakit sonra iletişim kazalarının yaşanmasına sebep oluyor. Mesele; dış etkilerin tazyikli, sıkıntılı durumun sağlıklı okunup, konuşulamaması üzerine çatışma ve kavga sebebi oluyor neticede mahkeme salonlarında evlilik son buluyor.
Evlenirken nikâh memurunun onayı ve yetkisiyle kurulan yuva yıkılırken askeri ifadeyle meydan savaşlarıyla son buluyor. Yetmiyor, tarafları cinayete ve intihara sürükleyerek toplumu ifsat eder hale bürünüyor.
Toplumu inşaa etsin, insanı ihya etsin diye kurulan yuvalar, bireysel felaketin, toplumsal çöküşün mümessili haline geliyor.
Toplumsal meselelerde karşılaşılan sorunları aşmak için kadim bilgiden istifade etmek neticeye ulaşmayı hızlandıracaktır. Modern dünyanın ürettiği çağdaş kavramlar bizim gibi doğu toplumlarında panzehiri olmayan zehirdir.
Modern çağın en kaliteli zehirlerinden bir tanesi bireyselleşmedir. Bencil bir bireyin sağlıklı yuva kurması beklenemez. Dolayısıyla modern aile tipinde, itaat et rahat et şiarı/ parolası işe yaramayacaktır.
İki tarafın bir birine değer verdiği, yüceltip baş tacı yaptığı aile huzur evi olacaktır. Yaratılıştan gelen cinsimize ait zaafların taraflarca öğrenilmesi, hassas konuların teğet geçilmesi, yapılan fedakarlığın başa kakılmaması, karşılaşılan sıkıntıların beraber aşılması konusunda fikir ve eylem birliği yapılması huzur evine kavuşmanın emek isteyen yolları olarak sayılabilir.
Ailerimizde yaşanan ve yaşatılan sıkıntıların çözümü, toplumsal genetiğimize uygun, gelenekten beslenen kodlara sahip, karşılıklı saygı, sevgi ve fedakârlığı söyleyen ve yapan, muhabbet ehli (karşılıklı sevgi, saygı ve fedakârlık eden) eşlerin bir araya gelerek kuracakları yuvalarda olduğunu söyleyebiliriz. Çevremizde numuneleri bulunan bu huzur evlerinde temel ifade, itaat et, rahat et olmuştur.
Unutmayalım ki modernizm, ahlaktan yoksundur. Ahlak olmadan insan eksik kalır. Eksik insanların kuracağı yuva kargaşa ve kaos olur.