İsviçre’de dün başlayan Ukrayna Barış Konferansı sona erdi. Nidwalden kantonundaki Bürgenstock kasabasında 92 ülkenin ve 57 liderin katıldığı konferansın ardından ortak bildiri yayımlandı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsviçre Konfederasyon Başkanı Viola Amherd katıldığı toplantıda ortak bildiri açıklandı.
Amherd, Konferanstan çıkan bildiriyi uluslararası hukuk ve BM Şartı temelinde barış için uluslararası toplumdan gelen güçlü bir sinyal olarak belirterek, Bürgenstock zirvesinin sonuçlarının Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barışa giden zorlu yolda ilk önemli adımı teşkil ettiğini kaydetti.
Amherd, “Nükleer güvenlik, gıda güvenliği ve çatışmanın insani yani savaş esirleri, keyfi olarak alıkonulan siviller ve kaçırılan çocukları kapsayan boyutu. Bu konularda varılacak bir anlaşma her iki taraf için de faydalı olacağından, bu konular çatışmanın tarafları arasında güven inşa etmeye elverişlidir. Dünyanın farklı bölgelerinden ülkeler tartışmalara katılarak kendi deneyimlerini aktarmış ve çözüm önerilerini ortaya koymuştur. Bürgenstock zirvesinden çıkan ortak bildiri, katılımcı devletlerin büyük kısmı tarafından desteklenmiştir” açıklamasını yaptı.
Konferansın devletlerin barış sürecine katkıda bulunma arzusunu yansıttığını söyleyen Amherd, “3 tartışma alanında alınan pozisyonlar bir güven temeli oluşturmaktadır” dedi.
İsviçre’deki Ukrayna Barış Zirvesi, Bürgenstock Bildirisi ile son buldu.
Zirve, 90’dan fazla ülke ve kuruluşun katılımıyla gerçekleşirken, ortak bildiri 80 ülke ve 4 kuruluş tarafından onaylandı.
Endonezya, Libya, Suudi Arabistan, Tayland, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu 16 ülke ve kuruluş çekimser kaldı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı’ndan yazılı olarak yayımlanan bildiride, zirvenin, Şubat 2022’den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı için kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa giden sürece ilişkin üst düzey diyaloğu geliştirmek amacıyla düzenlendiği bildiridi.
Bildiride, zirvenin, Ukrayna’nın Barış Formülü ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı da dahil uluslararası hukuka uygun diğer barış önerileri temelinde gerçekleştirilen önceki tartışmalar üzerine inşa edildiği kaydedildi.
“Özellikle, herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına, Ukrayna dahil tüm devletlerin uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğü ilkelerine karşı tehdit veya güç kullanımından kaçınma konusundaki kararlılığımızı yeniden teyit ediyoruz.” ifadeleri kullanılan bildiride, kara suları dahil uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesinin uluslararası hukukun ilkeleri olduğu hatırlatıldı.
Nükleer enerjinin ve nükleer tesislerin her türlü kullanımı güvenli, emniyetli, korunaklı ve çevreye duyarlı olması gerektiğinin altı çizilen bildiride, Zaporijya Nükleer Santrali de dahil Ukrayna nükleer enerji santralleri ve tesislerinin, Ukrayna’nın tam egemenlik kontrolü altında, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ilkelerine uygun ve onun denetimi altında emniyetli bir şekilde çalışması gerektiği vurgulandı.
Bildiride, Ukrayna’ya karşı devam eden savaş bağlamında herhangi bir nükleer silah tehdidi veya kullanımın kabul edilemeyeceğinin altı çizildi.
Bildiride “gıda güvenliği hiçbir şekilde silah haline getirilmemeli” uyarısı yapıldı
Küresel gıda güvenliğinin, gıda ürünlerinin kesintisiz üretimine ve tedarikine bağlı olduğu hatırlatılan bildiride, “Bu hususta, serbest, tam ve güvenli ticari seyrüseferin yanı sıra Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki deniz limanlarına erişim kritik öneme sahip. Limanlarda ve güzergâh boyunca ticari gemilere, sivil limanlara ve sivil liman altyapısına yönelik saldırılar kabul edilemez. Gıda güvenliği hiçbir şekilde silah haline getirilmemeli. Ukrayna tarım ürünleri ilgili üçüncü ülkelere güvenli ve serbestçe sağlanmalı.” ifadeleri kullanıldı.
Tüm savaş esirlerinin takas yoluyla serbest bırakılması gerektiği kaydedilen bildiride, sınır dışı edilen ve hukuka aykırı olarak yerlerinden edilen tüm Ukraynalı çocuklar ve gözaltına alınan diğer tüm Ukraynalı sivillerinin Ukrayna’ya iade edilmesi gerektiği belirtildi.
Bildiride, barışa ulaşmanın tüm tarafların katılımını ve diyaloğunu gerektirdiğine işaret edilirken, “Bu nedenle, belirtilen alanlarda gelecekte tüm tarafların temsilcilerinin daha fazla katılımıyla somut adımlar atmaya karar verdik. Tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı ilkelerini içeren BM Şartı, Ukrayna’da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasında temel oluşturabilir ve hizmet edecektir.” denildi.