Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kuzey Irak’taki pençe harekât bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz.” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi 12. Dönem Müşterek Komuta Kurmay Eğitimi ile Harp Enstitüleri 6. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ne katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
“Bölgemizdeki krizleri çözüme kavuşturmak için çalışırken, vatanımızın ve vatandaşlarımızın güvenliğini de elbette göz ardı etmiyoruz. Biz, 40 yıldır bölücü teröre karşı çetin mücadeleler yürütmüş ve bu uğurda büyük bedeller ödemiş bir ülkeyiz” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
“Kutsal vatan topraklarının tek karışına dahi el uzatılmayacağını bugüne kadar defalarca gösterdik. Binlerce evladımızı şehit verdik, ancak şehit kanlarıyla bize vatan kılınmış bu ülkeyi alçaklara bırakmadık. Kahraman güvenlik kuvvetlerimizin fedakârlıkları, cesaretleri ve gayretleri sayesinde terörle mücadelede çok önemli başarılara imza attık. Hudutlarımız içinde bölücü örgüt artık eylem yapamaz hâle geldi. Irak ve Suriye sahasında ise örgüt iyice kapana sıkışmış durumda. Askerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve istihbaratçılarımızla her yerde enselerindeyiz.”
“Kuzey Irak’taki Pençe harekât bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz”
Yerli ve millî silah sistemlerinin de büyük katkısıyla örgüte ciddi darbeler indirildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Irak’taki pençe harekât bölgesinde çok yakında kilidi kapatıyoruz” dedi.
“Suriye’de, güney sınırımız boyunca uzanan güvenlik kuşağının eksik halkalarını, Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde, tamamlayacağız” sözleriyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye hattında, ülkemize tehdit oluşturacak hiçbir yapıya müsaade etmemekte kararlıyız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece ele geçirilen silahların türüne ve çeşidine bakmak bile, Türkiye’nin nasıl çok uluslu ve çok ortaklı bir terör konsorsiyumu ile mücadele ettiğini ortaya koymaya kâfidir. Devlet olarak şu gerçeğin çok net farkındayız. Silahının namlusu Türkiye’ye dönük teröristler sınırlarımızın ötesinde var oldukça, biz burada huzurlu olamayız. Şayet ekonomide, dış politikada, demokraside, hak ve özgürlüklerde ilan ettiğimiz hedeflerimizi gerçekleştirmek istiyorsak, terör bataklığını mutlaka kurutmak zorundayız. Diğer türlü enerji ve vakit kaybetmekten kendimizi kurtaramayız.”
Türkiye Yüzyılı vizyonunun, ülkenin başına musallat edilen terör belasının son bulduğu bir ideali sembolize ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 22 yılda altyapısını kurduğumuz bu ideali sizlerin de mücadelesiyle, adım adım hayata geçireceğiz. Bu konuda kararlıyız, azimliyiz” dedi.
“Gazze’de savaş değil, soykırım var”
Erdoğan, Gazze’deki katliamı anlatmakta artık kelimelerin dahi yetersiz kaldığını belirterek, “16 bini çocuk, 40 bine yakın masum Filistinli kardeşimiz hayatını kaybetti. Yaklaşık 90 bin masum insan yaralandı. İsrail’in doğrudan sivil yerleşim yerlerini hedef aldığı saldırıları sebebiyle Gazze’nin neredeyse dörtte üçü enkaz yığınına dönüştü. Savaş hukukuna dair hiçbir ilke, kural ve kırmızı çizgi dikkate alınmadı. Hatta kasıtlı olarak çiğnendi. Şunu bir defa açık açık söylemek lazım, 7 Ekim’den beri Gazze’de yaşananlar savaş değildir. Devletin güvenliğini sağlama mücadelesi değildir. Meşru müdafaa hiç değildir. Gazze’de şahid olduğumuz düpedüz soykırımdır. Katliamın barbarlığın ve soykırımın en sefil örneğidir. Bu utanç lekesi ne masumların kanlarını dökenlerin ne de 9 aydır cinnet halini trübünden seyredenlerin alınlarından asla temizlenmeyecektir.” dedi.
“Ateşkese giden yolun açılması için yoğun çaba harcıyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail, güvenliğini daha çok toprak işgal etmekte aradıkça Türkiye dahil ülkemizdeki, bölgemizdeki hiçbir ülke kendini yüzde yüz güvende hissedemez. Bu gerçekten hareketle zulme tepkimizi en sert şekilde gösterirken Gazze’de ateşkesin sağlanması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için de yoğun çaba harcıyoruz. Arzumuz, kısa sürede ateşkes ilan edilerek Gazze halkının bir nebze de olsa rahat nefes almasıdır. Bunun için israil hükümeti üzerinde daha fazla baskı kurulması gerektiğini NATO zirvesinde muhataplarımıza çok net biçimde ifade ettik. NATO’nun Gazze krizini görmezden gelemeyeceğini, bunun sonuçlarının çok ağır olacağını her görüşmemizde vurguladık.” diye konuştu.