Tarih 31 Temmuz 2024’ü gösteriyor. Hamas siyasi büro şefi İsmail Haniyye İran’ın başkenti Tahran’da evinde korumasıyla birlikte yapılan füze saldırısıyla şehit edildi.
Mezopotamya coğrafyası İbrahimlerin ateşe atıldığı, İsmaillerin kurban verildiği, Yusufların kuyuya atıldığı bir bölgedir.
Kardeşlik, dostluk, adanmışlık yanında öfkenin, kinin, kalleşliğin, ihanetin, toplu katliamların, işgallerin yaşandığı; kanın su gibi akıtıldığı insanlığın yüz karası bir coğrafyadır.
“Süpheli suikaste İran parmağı var mı?” sorusuna cevap vermeye gerek kalmadan İran suikaste ev sahipliği yapmıştır diyebiliriz.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani‘nin helikopter kazası verilmiş suikasti ya da komplo teorilerinde ifade edildiği şekliyle karanlık senaryolar kadim İran tarihinde görülen acem oyunlarıyla birebir örtüşüyor.
TBMM’de, Netanyahu’nun ABD meclisinde yaptığı yalan yanlış açıklamasına misilleme olarak konuşma yapsın diye davet edilen Filistin Devlet başkanı Mahmut Abbas sağlık sorunlarını mazeret gösterip katılmak istememiş.
İtrail terör devleti başkanının ABD meclisinde yaptığı ve dakikalarca ayakta alkışlanan son yahudi yalanları üzerinden başlayan tartışma neticesinde Yeniden Refah Partimizin Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekkin ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan polemik, Mahmut Abbas’ın korkaklığını diplomatik üslupla kamuoyuna duyuran devlet aklının ürünüdür. Bu hal diplomaside kopacak fırtınanın öncesinde cereyan eden sessizlik olarak okunabilir.
Konunun geri kalanını Ebubekir Sofuoğlu hocamın X hesabından okuyalım.
Benyamin Netanyahu’nun ABD kongresindeki konuşmasından sonra TBMM’de konuşması beklenen İsmail Haniye, İran-İsrail ortaklığı ile şehit edildi.
Çünkü TBMM’de konuşacak olan Haniye, bu konuşma olgusuyla, tüm kukla Arap liderlerini tartışmaya açacak, muhtemelen tüm Arap coğrafyasında kukla liderlere yönelik bir direniş hareketi, bir bahar hareketi başlamasına yol açacaktı.
Hatırlayın!
Mahmut Abbas TBMM’de konuşma yapmayı, sağlık sebeplerini bahane göstererek savsaklamıştı.
Hiçbir Arap ülkesi Haniye’yi, meclisinde konuşturamazken TBMM’de konuşma yapacak olan İsmail Haniye’nin bu konuşması,
“BU KUKLA LİDERLER NE İŞE YARIYOR” diye o rejimler için ciddi bir tehdit haline gelmişti.
Bu arada kukla liderlerin, Türkiye’nin barış gücü tesis etme projesini bypass etmesini de bunlarla birlikte düşünün.
Ama Allah’ın izniyle, bu alçak suikastlar, bu şer cephesinin sonunu getirmeye mani olamayacak.
İsrail, en büyük dostlarından biri olan İran tarafından tekrar kurtarıldı.
İran, tarihi boyunca Osmanlı’ya da hayatı zindan etmişti.
Ebubekir Sofuoğlu hocamın ifadeleri, İsmail Heniye’nin şehadetine giden yolun taşlarını döşeyen İran-İsrail şer ikizleri eliyle İslam ümmetinin geleceğiyle ilgili yapılan sağlıklı planların nasıl akamete uğratıldığının açık delilidir.
İsrail önce Suriye ve İran’ı işgal edecek. Yandaşı olan Arap ülkelerinin liderlerini bu işgallerde asker olarak kullanacaktır. Doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devletiyle uğraşamayan ABD ve güdümündeki AB İslam ülkelerinde ekmek yedirdiği ve beslediği taşeronları eliyle Türkiye’yi kuşatmaya çalışacaktır.
Düşünsenize, ABD’nin ve AB’nin bir PKK’sı bir FETÖ’sü niye olmaz? Tersinden bakarsak, tarih niye bizim içimizden çıkan lejyoner, ihanet şebekelerini, şer örgütlerini yazmakla meşguldür?
İsmail Heniye’nin şehadeti mübarek olsun. Bir yiğit kurban verdik coğrafyamızın topraklarında. Her gün Filistin’e biçilen kefen, bir gün dünya müstekbirlerine ve işbirlikçilerine biçilmeden bu sevda/kavga bu coğrafyada bitmez.