Hükümet tarafından kamuda alınan tasarruf tedbirlerini değerlendiren Ekonomist Sinan Bayraktar, alınan kararın olumlu olduğunu ancak yeterli olmadığını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde ayrıntıları açıklanan kamuda tasarruf tedbirleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tasarruf tedbirleri paketinde; Savunma ve güvenlik hizmetlerinden kamu taşıtlarına, araç kiralamadan iletişim giderlerine, reklam giderlerinden memurların yıllık izin kullanıma kadar birçok kalemde düzenlemeler yer alıyor.
“Sanki yine ‘dağ fare doğurdu’ gibi görünüyor”
Alınan tasarruf tedbirleri ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Ekonomist Sinan Bayraktar, “Geçen hafta açıklanan tasarruf tedbirleriyle ilgili herkesin bakışı gibi benim de bakışım olumlu. Tabi olumlu yönünün yanında bu işin ancakları var. Maddeler halinde bakıldığında hem rakamsal boyutuyla hem alınan tedbirler açısından bakıldığında sanki yine ‘dağ fare doğurdu’ gibi görünüyor.” dedi.
“Kamu harcamalarının kısıtlanması noktasında devlet elini taşın altına sokmak zorundaydı”
Bayraktar, “Bu benim açımdan eleştirel bir yaklaşım ama kalemleri tek tek incelediğimizde iletişim giderlerinde kısıtlama, temsil giderlerinde kısıtlama, taşıtlarda 3 yıl süreyle alım yapmama, kamunun kiralama yapmaması gibi tedbirler var. Yani bunlarla belki 100-150 milyar bir tasarruf sağlanabilir ancak yeterli değil. Yalnız beni umutlandıran kısmı ‘bunun devamı gelecek’ denmesidir. Kamu harcamalarının kısıtlanması noktasında devlet elini taşın altına sokmak zorundaydı. Hep eleştiriyorduk. Belediyelerde, kamuda, bakanlıklarda arabadan tutun temsile kadar, gezilerden eğlenceye kadar lüks harcamalar vardı.” diye konuştu.
“Çakarlı araba sayısı çok fazla ve insanlar bu durumdan rahatsız”
İnsanlar lüks tüketim hakkına sahip olduklarını ancak ülkenin genel durumuna bakıldığında halkın bundan rahatsız olabileceğini belirten Bayraktar, “Çünkü seçimlerde bunları vaatlerini verirsiniz, muhalefet de eleştirir, rahat içerisinde olduğunuzu söylerler. En çok da arabalar da ve uçaklarda lüks harcama oluyor. Gerçekten benim de rahatsız olduğum bir durum. Emniyet şeridinden geçen çakarlı arabaların sayısı bir hayli fazla. Bunlar sivil plakalarla giden araçlar ve bu durum insanları rahatsız ediyor. Arkanızdan gelen sanki çok büyük bir şeymiş gibi trafikte tüm çakarlarını açan ve dengenizi bozan insanlarla karşılaşıyorsunuz. Bunların olmaması gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Polis, ambulans ve itfaiye dışında kimse çakarlı araba kullanamaz. Bana sorarsanız bu bir ahlak sorunudur. Kimsenin buna hakkı yoktur ve kimsenin benden fazla acelesi yoktur. Çok acelesi olanlar ameliyata, yangına yetişir. Veya polisiye görevine gider. Bunun kaldırılması lazım.” şeklinde konuştu.
“Tasarruf tedbirleriyle beraber vergisel sorunlar gelecek”
Bayraktar, “Bir kere burada kamu araçları kullanılıyor. Geçenlerde resmi olmayan ama önünde bakanlık logosu olan bir arabanın bir kolejden çocuğu almaya geldiğini gördüm maalesef. Burada devletin arabası, devletin şoförü, devletin benzini var. Buna onun ihtiyacı yok, bu yapılmamalı. Bunu diğer öğrenciler gördüğünde eleştirirler. Bunları belki bakan bilmez ama hanımı bilir. Bunları yaptığınızda görgüsüzlüğe girer. Bu açıdan baktığınızda harcanan bu kalemlerin kısılması önemli bir gösterge. Tahmin ediyorum ki, tasarruf tedbirleriyle beraber vergisel sorunlar gelecek. Yani devletin 2,7 trilyonluk açığını kapatabilmesi için gelir elde etmesi gerekir. Yapacağı şey vergileri arttırmak olacak. İlk başlayacakları yer KDV’dir. Bunu yapamazlarsa önümüzdeki dönemde de küçük küçük tedbirler alacaklar. En basitinden bu tedbirler hemen peşinden otoyollara yüzde 40 zam geldi. Yani seyahat konforunuz kısıtlandı. Dolayısıyla bundan rahatsız olacaksınız.” dedi.
“Halk bakanlıklarda lüks araç kullanılmasını istemiyor”
Kamuda araç kullanımının en çok eleştirilen konulardan birisi olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Bunların toplamına baktığımız zaman nereye ulaşacak? Kamuoyunda acaba değecek mi? tartışması var. Ben dahil bütün ekonomistler ‘nereye kadar gider bu? diye soruyorlar. Halk şunu görmek istiyor. Bakanlıkta 4 tane uçak varsa bunun bire düşürülmesi, bakanlıklarda Mercedes arabaya binilmemesi… Bu kararların değerlerinden bir farkı var. Uygulamayanlara hem parasal hem de idari ceza verilecek. Bu cezalar caydırıcı olacak. Dolayısıyla bu ceza idari olabilecektir. Yaptırım cezası derken, bir bölge müdürü kararnameye aykırı bir imza attığı zaman cezayı yiyecek. Cezalar 3 bin küsür liradan başlıyor. 1 maaş izin cezası verilecek.” diye konuştu.
Daha önce kamuda çalışıp yıllık izin kullanmayanların izin parası aldığını ancak yeni uygulama ile izin kullanma mecburiyeti getirildiğini belirten Bayraktar, bu adımın olumlu ve yerinde bir adım olduğunu aktardı.
“Ülkenin acilen kaynağa ihtiyacı var”
Harcamaların çok iyi denetlenmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, alınması gereken tedbirlerle ilgili son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bugün halkın tek şikâyet ettiği şey gıda, geçinememek, emekli maaşı… Bunların çözüm için enflasyonun durması gerekiyor. Bugün merkez bankasını yıl sonu enflasyonu açıklandı yüzde 38 civarında açıkladığı hedefi yıl sonunda doğru. Yüzde 47’ydi, yüzde 37 oldu. 10 puan geri çektiler. Bakalım tutacak mı? Dolar hedefi 42 lira civarında. 32 liralardan giden döviz hedefi var. Bizim kamuda tasarruf, katma değerli mal üretiminde de ciddi bir şekilde Türkiye’nin döviz ihtiyacı olmadığı malı üretmeleri ve katma değerli mal ihraç etmemiz lazım. Bunlardan bir tanesi de turizmdir. Turizm çok artırmamız lazım. Avrupa’dan turist gelmiyorsa Asya’ya yönelmemiz gerekiyor. Ülkelerinden turist çekmemiz gerekiyor. Asya bacasız ekonomidir. Bu ülkenin acilen kaynağa ihtiyacı var. Acil kaynak girmesi lazım. Bunların ihracat ile beraber artması lazım. Evet kamu tedbirleri iyidir ve tasarruf iyidir insanlara moral verir birtakım düzelmeler gelir. Bir düzenleme var. Türkiye gri listeden çıkmak üzere satın alma verileri yükseliyor. Olumlu göstergeler var. Kredi not ortamalar bir yere kadar ilerliyor. Sabır etmek lazım. Halkın üzerine ciddi bir yük geleceğine eminim. Çok dengeli ve tasarruflu olmak lazım.”