Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yılı kutlama töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anavatan Türkiye ve KKTC olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada olmamız Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’de düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türkü’nün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacaktır. Şehitlerimizin kanları üzerinde kurulan KKTC’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteğimiz bakidir” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) temasları kapsamında ilk olarak Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan ve anıt özel defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, “Kıbrıs Türkü’nün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacaktır. Şehitlerimizin kanları üzerinde kurulan KKTC’nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet hâline gelmesi için desteğimiz bakidir. 2024 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nda yer alan bütün hususların süratle uygulaması için gereken desteği veriyoruz, sonuna kadar da vereceğiz” dedi
Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarları olan Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, Alparslan Türkeş ile devlet ve siyaset adamlarımızı rahmetle anıyorum. Kıbrıs Türklerinin özgürlük mücadelesinin önderlerine, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diliyorum. Kuzey Kıbrıs’ın hürriyeti için ‘Allah Allah’ nidalarıyla omuz omuza çarpışan Mehmetçikleri ve mücahitleri de burada bir kez daha yad ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızı tebrik ediyorum. Bugün yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiz. Anavatan Türkiye ve KKTC olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada olmamız Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. Kuzey Kıbrıs bizim gözbebeğimizdir.
Bölgede devam eden çatışmalar karşısında tüm adanın güvenliğini tehdit etme riski olan son derece sorumsuz adımlar atılıyor. Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Müzakerelere yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim demenin kimseye faydası yoktur. Kıbrıs’ta kalıcı barışı sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız. Adanın garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri göreceğimizi ümit ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Tatar’ın 2021’de Cenevre’de ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu, çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden çözüm istiyorsanız, ‘Kıbrıs Türk’ünün haklarını tescil edin’ diyoruz.
Kıbrıs Türkünü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacaklarını zannedenler yanılgı içindedir. Ne biz oldu bittilere izin veririz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer. Kıbrıs Türklerinin yok sayılması mümkün değildir. KKTC’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İzolasyonun kırılması ve ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacak.”