Bir sene içerisinde biri genel diğeri yerel olmak üzere iki seçim yaptık.
Genel seçim ve yerel seçim sonuçları farklı olsa da verilen mesaj ile devlet aklının yapmak istediği veya yaptığı arasında gözle görülür bir paralellik var.
2023’teki yerel seçimlerde Türkiye’deki sağcısı-solcusu, kemalisti, şeriatçısı, komünisti, sosyalisti, liberali, demokratı bütün bileşenler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girerek söz hakkına sahip oldu. Yani temsiliyette adalet sağlandı. O gün dedim bugün de diyorum; bu bir devlet aklının sonucudur.
Gelelim 2024’teki yerel seçimlere… Bu seçimler genel seçimlerden çok farklı geçti ama ortada yine bir devlet aklı seziyorum. Genel seçimlerdeki “cumhur” zaferi, yerelde yerini “millet” zaferine bıraktı!
Aslında verilen mesaj ayındır! “Cumhur” da “millet” de aynıdır. Yani zafer, “cumhur”un da olsa “millet”in de olsa kazanan HALK’tır…
Bir taşla birkaç kuş vuruldu… Tahmin ettiklerimizi değerlendirelim! Bir. Yerel yönetimlere çökmüş jakobenist çevreler by-pass edildi. İki. Yerel yönetimlerdeki asalakların büyük kısmı temizlendi. Üç. Tekelcilik kırıldı, rekabet ortamı sağlandı. Dört. Milletin gazı alındı…
Tüm bunlar, kanımca devlet aklının ürünüdür.
Hiçbir şey sebepsiz değildir. Sağımız, solumuz, arkamız, önümüz ateş çemberinde. Oysa yaşanılanların aksine hedefte olan ülkelerin başındayız. Koca koca ülkeler kıvılcımlarla yangın yerine dönüyor. Tüm olayların merkezinde toplumsal mutabakatsızlık var.
50’li, 70’li, 80’li ve 90’lı yılların kaotik Türkiye’si 2000’lerden sonra bambaşka bir konuma geçti. Evrim geçirdi. Devlet ile millet arasındaki uçurum kapandı. Sırada toplumsal uzlaşı vardı ve çeyrek asrın sonunda 2023 seçimleri ile bu uzlaşı sağlandı. 2024’teki seçimlerde ise barut fıçısına dönüştürülmek istenen toplumun gazı alındı. Yani hepimiz mutluyuz aslında! Siyasette yaşananlara takılmayın; her şey kontrol altında…