back to top
4.6 C
İstanbul
23 Kasım 2024 Cumartesi
4.6 C
İstanbul
Ana SayfaYazarlarAhlak ve Adalet

Ahlak ve Adalet

Ahlak ve adalet
Bu iki kadim kavram bizim insan olarak varoluşumuzun kaynağıdır.

Ve Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra bunları meleklere gösterip “Sözünüzde doğru iseniz şunların isimlerini bana söyleyin” dedi.
“Seni tenzih ederiz! Bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. En kâmil ilim ve hikmet sahibi şüphesiz sensin” cevabını verdiler.
“Ey Âdem! Bunların isimlerini onlara bildir” dedi. Onlara bunların isimlerini bildirince de “Size ben göklerin ve yerin gizlisini kesinlikle bilirim; yine sizin açıkladığınızı da gizlediğinizi de bilirim demedim mi!” Bakara Suresi 31-32-33 Ayetlerin meali.

Ahlak: (hulk, c, ) huy, tabiat, insanın davranış tarzı, tutum ve tavrı, bir cemiyette makbul ve iyi sayılan davranış kuralları, bu kural ve kaideleri inceliyen ilim, ahlakın kaynağı ve mahiyetini inceliyen felsefe, filozoflar hangi hareketlerin iyi, hangilerinin kötü olduğu ve insanın neden ahlak kaidelerine uyması gerektiği konusunda ortak bir fikre varamadılar, kimi menfaati, kimi saadeti, kimi de vazifeyi ahlakın temeli saydı, islam ahlakı ise ahlakın temeli Allah’ın emrine uygunluğu ve gaye olarak da Allah rızasını almakla insanı şahsi veya içtimai (toplumsal) bencillikten kurtarmıştır, ahlakı da cemiyetten cemiyete ve zamanla değişen keyfi ve tesadüfi kaideler yığını olmaktan çıkarıp Allah’ın emirlerine uygunluğu esas almakla, birlik ve beraberliği ve devamlılığı sağlamıştır.

Adalet: Hak sahibine hakkını vermek, doğruluk, zulüm etmemek, herkese hakkını vermek ve layık olduğu muameleyi yapmak, mahkeme, hak kanunlarına uygunluk, haksızları terbiye etmek, insaf, madelet, dad, Cenab-ı Hakk’ın emrini emrettiği şekilde tatbik etmek, suçluya Allah’ın emrini icra etmek

Ahlak ve adalet, insanlığın yaratılışı kadar eski ve köklü, ilahi irade tarafından, peygamberleri vasıtasıyla kullara öğretilmiş kavramlardır.

Peygamberler bir elçi olmanın ötesinde birer koruyucu aynı zamanda öğreticidirler.

İnsanları hata ve günahlara karşı korunmayı, işledikleri cürümler neticesinde karşılaşılacak azaptan korunma yollarını öğretenlerdir.

İnsanoğlu ilim ve hikmet üzere yaşayacağı hayatında kulluk derecesini kendisi tayin edecektir. Yaratıcıya karşı vazifelerini ihmali ve isyanı bedel olarak kendisine ödetilecektir. İlahi iradenin tanınması, otorite olarak kabulü insanın yürüyüşünü kolaylaştıracak, klavuzun uyarı ve ikazları seyrüseferi daha güvenli hale getirecektir.

İnsan iradesi kendi elinde olan bir varlıktır. İtaat ve isyanı iradesiyle ortaya konulan bir davranış şekli/irade fiil olarak ifade bulur.

Ahlak kılavuzun hayat yolculuğunda bize öğrettiği istikameti gösterirken, Adalet istikamet üzere yürüdüğümüz yoldaşlarımızın ve yoldan çıkmışların ilahi hukuk tarafından haklarının korunmasıdır.

Ahlak ve adalet kendilerine nimet verilenlerin yolu ve yordamı olarak bize öğretilir. Gazaba uğrayanlardan ve sapıtanlardan olmamak için terazimizi dengede, kendimizi güvende tutmak zorundayız. Gerisini düşünmek bile istemiyorum.

Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
Fatiha Suresi meali.

Yazarın Son Yazıları

İlgili Yazılar

CEVAP YAZIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Son Yorumlar