back to top
15.8 C
İstanbul
22 Kasım 2024 Cuma
15.8 C
İstanbul
Ana SayfaYazarlarBarış İstiyorsan Savaşmalısın

Barış İstiyorsan Savaşmalısın

07/10/2023
Bundan 1 yıl önce…
Sabah uyandım WhatsApp numarama videolar, görüntüler düşmüştü.
Verilen rakamlar bozgun o kadar büyüktü ki sosyal medya mecralarına baktım hiçbir şey yoktu.
Görüntüleri paylaşsam mı paylaşmasam diye düşünüyordum. Sabahın 09.00’una kadar hala ciddi bir paylaşım yoktu.
Siyonist İşgal ordusu adeta bozguna uğratılmıştı.
Gazze-Kudüs arası yaklaşık 82 km, bu mesafenin yarısı katledilmişti.

Bundan sonra ne olacaktı?

Müslümanlar Kudüs için bu kalan mesafeyi tamamlayacaklar mıydı?
Onurlu Müslümanlar 1918’de bırakmak zorunda kaldığımız Kudüs’ü almak için bir şey yapabilecekler miydi?
Aklımda bir sürü soru; sabahın ilk saatlerinde, şoka girmiş bir leş ordusuna nasıl cevap verilecekti diye düşünüyordum.
Ne olurdu bundan sonra işgalci en iyi bildiğin işi çoluk çocuk öldürmekten başka bir şey yapmıyordu.

Bu katliamlar üstelik 70 yıldır devam ediyordu.
Sonra ekrana yansıyan pişmiş kelleler ellerinde kâğıtlar, oklavalar saçma sapan yorumlar yapıyordu.
Acıyı, işgali bilmeyen, toprakları zorla gasp edilerek ellerinden alınan bu insanları elbette anlayamazdı.
Büyük şeytan A**merika ve dostları Siyonistlere tüm desteği verirken, Kudüs’ü savunan direnişçilere her türlü yafta yapıştırılıyordu.
Satılık Arap ordularının yöneticileri ülkelerinden Gazze’yi bombalayan cehennem uçaklarına izin verirken çocukların feryadı göğü titretiyordu.
Ses yine çıkmamıştı.
Sonra dünyanın tüm onurlu insanlarını rahatsız eden boykotlar, protestolar, gösteriler başladı.

Dünya da çocuklar öldürülürken dünya eskisi gibi olmayacaktı.
İşgalciler ve ortakları bu sefer katliamlarını sessizce yapamayacaktı. Artık tüm dünya gerçek teröristlerin kim olduğunu istemeden de olsa öğrendi..!
Çocukların öldürüldüğü bir dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Her şeyin sonunda Allah’a sonsuz inananlar ve onun dinine, kutsallarına yardım edenler galip gelecektir.
Allah’ın vaadi çok yakın…
Allah’ın mabedi Kudüs’ü almak için şehit olan tüm Şehitlerimize rahmet olsun. Direnenlere selam olsun.

Merhum Erbakan Hocamızın dediği gibi” “Kudüs coğrafi bir mesele değildir imani bir meseledir.”
“An thélete eiríni, prépei na polemísete”

Savaşlar kötüdür, yıkıcıdır, ülkenin her anlamda yıkılmasına sebep olur.
Irak’ta, Suriye’de ve Ukrayna’da insanların nasıl bir acı yaşadığına yıllardır şahit olan biri olarak savaşlardan nefret ediyorum.
Geldiğimiz noktada savaş baronlarının İnsanlığı nasıl bir bataklığın içine soktuklarını yaşayarak görüyoruz.

Savaşların öldürdüğü siviller, çocuklar ve masum insanlara insaniyet çizgisinden uzakta bir bakışla yaklaşarak “bunlara da iyi oluyor” demek insanlık vicdanına sığmaz.
Ben ülkemi, insanımı ve çıkarlarını düşünmek zorundayım.
Gazze’den başlayarak Lübnan ve Suriye’ye doğru yaklaşan savaş binlerce yıldır yeryüzünü ifsad eden münafık Siyonistlerin içerisine Anadolu topraklarını aldıkları saçma sapan haritalarına bu dünyanın özgür toprakları kurban edilmemelidir.
Siyonistlerin Suriye’de kendilerine aparat olarak kullandıkları YPG/pkk/SDG gibi terör bileşenleri Anadolu’ya saldırmak için sürekli finanse edilmekte ve askeri lojistik destek verilmektedir.

Türkiye kendisine karşı oynanan bu büyük planı bozmak için savaşı kendi topraklarında değil Suriye’de karşılamalıdır.
Barışın bu coğrafyaya gelmesi için yeryüzünü kana bulayan Siyonistlere yaşama hakkı verilmemelidir.
Ortadoğu’nun anahtarı Suriye’dir giriş kapısı Halep’tir. Şam olmadı ama Halep bir zorunluluktur .
İran Arz-mev’ud (büyük İsrail ) için Sünni eksenini
Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’da büyük ihanetler sonucunda çökertti .
Son gelişmeler İran’ın Amerika ve İngiltere ile anlaştığı yönünde gözüküyor.
Kutsal Şam topraklarını Suriye savaşı ile kan gölüne çeviren şeytanın paralı ordusu Hizbullah görevini tamamladı.

İran’ın yeni cumhurbaşkanı da büyük İsrail projesinin bir parçası olarak sahneye çıktı.
Yapılacak çok şey var ama öncelikli olarak yapılması gereken ve ciddi bir strateji izlemesi gereken ülke, büyük İsrail’in önündeki son engel Türkiye.
Türkiye’nin kendi sınır güvenliği ve insanlığın geleceği, Halep için bir strateji geliştirmesi gerekiyor.
Bir hafta içerisinde Lübnan’da sınırlarla alakalı değişikliklerin olması bekleniyor.
HALEP’in alınması bu oyunu bozacak.
Bekleyip göreceğiz…

Yazarın Son Yazıları

İlgili Yazılar

CEVAP YAZIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son Haberler

Son Yorumlar