Ama kul hakkı yeme hiç ama hiç affı ve telafisi çok zor…
“Kul hakkı yemek” tüm ilahi dinlerde çok önemli bir kavramdır. Çünkü bu temel ve ahlaki bir kuraldır. Bizim dinimizde ise daha çok önemlidir ve Kuran’da kul hakkı ile ilgili çok sayıda ayet vardır. Ayetlerin yanı sıra Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de hadisleri ile kul hakkının ne denli kötü ve büyük bir günah olduğuna vurgu yapmıştır. Bakara, Nisa, En’am suresi başta olmak üzere Kuran’ın, hemen hemen bütün surelerinde kul hakkına atıfta bulunulmuştur. Kul hakkı Allah’a şirk koşmanın, inkâr etmenin ardından büyük günahlardandır. Affı da çok kolay değildir, affını ancak hak sahibi yapar.
Kul hakkı beş türlüdür:
1- Mali [Parasal],
2- Nefsi [Hayati yönden],
3- Irzi [Haysiyetle ilgili],
4- Mahremi [Namusla ilgili],
5- Dini[inanç].
Yani kısaca, bir kişinin başka bir kişinin; malını, emeğini, işini, gücünü, namusunu, ırzını, mahremini, dini inançlarını, kültürünü, haksız yere kullanması veya haksızlık yapması anlamına gelir. İnsanlar arasındaki adalet ve dürüstlük ilkesine dayalı bir değerdir. Kul hakkı yememek, başkalarının haklarına saygı göstermek ve onları korumak demektir. Hele de bu devlet malı BEYTÜLMÂL ise tüm kamu hakkıdır ki Allah cümlemizi korusun…
Bu dünya etme bulma dünyasıdır…
Bağıranlara veya sesi yüksek çıkanlara bakınca eskiden kul hakkına hiç uymadıkları, bırakın uymayı saygı göstermediklerini görürüz…
Eskiden kul hakkını gözetmeyen, sıralama sınavlarında bile hile yapanlar, ÖSYM sorularını çalanlar, devletin kılcal damarlarına girmek için, paralel devlet yapısı oluşturmak adına istediklerini subay, polis, hakim, savcı, akademisyen, memur yapanlar, Siyonist İsrail, ABD ve yabancı odakları arkasına alanlar bugün bağırıyorlar veya kripto olarak görev yapmaya çalışıyorlar. Adalet elbet esastır. Şimdi adalet onlara gerek. Onlara bu yolu açanların, bu sistemi planlayan, kuran üst akıl mutlaka bu işin en büyük sorumlusudur.
Peki bunların yerini, oluşturdukları boşlukları aynı yöntemlerle doldurmaya çalışanların hiç mi suçu yok?
Onun için illa ki;
-Herkese Hak hukuk adalet…
-Liyakat Liyakat Liyakat illa ki Liyakat!
-Sadakat! Devletine, milletine, yaşadığı toprağına vatanına sadakat illa ki sadakat…
Gerekir…
Unutmayın aldığımız nefeste, içtiğimiz suda, bastığımız her toprakta yediğimiz her lokmada, attığımız her adımda kul hakkı vardır…
Suyu, havayı Toprağı kirletme koru…
Haram lokma yeme, içme, haram giyme, israf etme…
Haram adım atma!
Allahualem Hz. Ali Efendimize ait olduğu söylen iki cümle ile yazıya son verelim…
“Devletin dini adalettir”
“Adalet mülkün temelidir.”