Liyakat ille de Liyakat…
LİYAKAT EĞİTİMLE BAŞLAR…
YAPTIĞIN BULUŞU ABD’ye veya İngiltere’ye yollamadan onların dergilerinde yayınlatmadan veya onlardan kabul almadan ve en az 3 yabancı bilim adamı senin çalışmalarından faydalanmasa (Yani Atıf Almasan) DOÇENT ve PROFESÖR OLAMAZSIN…
Yani halen AKADEMİSYENLERİMİZ DIŞ ÜLKELERİN ve ABD’nin KONTROLÜNDE…
Bunu 5000’e yakın yabancı bilim adamı, yayınlarını kullanmış (atıf almış) bir bilim insanı olarak söylüyorum…
MÜHENDİSLİK İÇİN;
1-SCI, SCIE kapsamındaki etki faktör dilimi Q1, Q2 ve Q3 dergilerde en az birinde başlıca yazar olması gerekmekte ve uluslararası yayın kısmından en az 40 puan alması gerekmektedir. 40 puan da en az 3 makale yabancı dergilerde yayınlanması demektir.
2-TR Dizin kapsamında taranan dergilerde en az 10 puan zorunluluğu bulunmaktadır. Türkçe yayının 10 puan olsa yeterli
Türkçe yayın 10 puan yabancı dergide yayın 40 puan.
Bir makale oluşturulmak için; yayın olabilmesi için;
Çalışma özgün olmalı, o alana katkı sunmalı, yani;
“Dünyada ne yapılmış, nasıl yapılmış, neden yapılmış, senin yaptığının literatürdekinden farkı ne, sen bunu neden yaptın hangi aksaklıkları ortadan kaldırdın, yani literatüre ne katkı sundun? Hangi boşluları doldurdun veya hangi aksaklıkları hangi yöntemle ortadan kaldırdın?
Hesaplama yöntemlerin, elde ettiğin bağıntılar (deneysel bağıntılar) sonuçlar, tavsiyeler v.s. yer alır ki mühendislikte hayata geçirilmeden bu çalışmaları yabancı ülkelere sunmak, onca harcadığın zaman, mali külfet, emek vb. paylaşımı demektir. Ayrıca savunma sanayi, enerji ve malzeme geliştirilmesi gibi diğer stratejik konularda yabancılara da fayda sağlama anlamına gelir. Fakat biz daha hala atom enerjisi gibi ileri ve hassas konularda kamuya açık literatür ve bilgiye rastlamamaktayız.
Tamam bilim globaldir, herkes bilimden faydalanmalıdır. Fakat kendi ülkende kendi kaynaklarınla, bulduğun bir şeyi hemen Amerika’ya, İngiltere’ye sunman, ondan kabul ve onay alman stratejik konularda çok sakıncalı ve literatür aktarımıdır. Bu hususta acilen önlem alınmalıdır.
Sosyal konular, ilahiyat, güzel sanatlar ve hukuk gibi konularda bu şartlar istenmemektedir.
Ya yayınlar milli, yerli, öz kaynaklar tarafından ön incelemeden geçmeli, hayata geçirebilirliği, incelebilmeli; çalışmalar ona göre sınıflandırılmalıdır. Uygulamalı dallarda, doçentlik kriteri olarak geliştirilen ürün istenmelidir.
Bu yabancı ülkelere bağlı olan zincirin kırılması için;
1-Tüm üniversitelerin asistan alımları TUS gibi güvenilir, merkezi sistemle olmalı.
2-Fakülte birincileri, bölüm birincileri ve üniversite birincilerine alımlarda öncelik ek kontenjan sağlanmalı
3-Doçentlik kriterleri yaptığı çalışmaların sonucunda elde edilen ürün ve buluşlarla ölçülmeli.
4-Yurtdışına gönderilen çocukların çalıştıkları ve çalışacakları konular kontrol edilmeli dönüşte ülkeye uygulanabilir, katkı sağlayacak konular tespit edilerek gidecekleri üniversite ve danışmanları ona göre seçilmeli.
5-Asistanlık dâhil çocuklarımızın gelecekleri, kişilere, kişisel kaprislere, kişisel tercihlere heba edilmemeli; şeffaf, ölçülebilir, liyakate bağlı kriterlerle belirlenmelidir.
6-Çalışmalarımız yurtdışına değil öce ülkemize milli değerlerimize hizmet etmelidir.
Unutma!
Her yurt dışına yolladığın iş gücü, her bir çalışan,
Türkiye’de yetiştirip kullanmadığın, kıymeti bilinmeyen her bir beyin,
HER BİRİ AMA HER BİRİ MODERN KÖLE…
KENDİN KULLANMADAN YAPTIĞIN ÇALIŞMALARI YURTDIŞINA YOLLAMAK İSE SÖMÜRÜ DÜZENİNE BİR KATKIDIR, HİZMETKÂRLIKTIR…
Bu konuda fikri olan da belirtebilir…